Kadınlar için hem kurs hem terapi merkezi

Diyarbakır'ın tarihi Sur ilçesinde yaşayan kadınlar, ÇATOM'da açılan kurslarda hem meslek öğreniyor hem de kurdukları arkadaşlıklarla yaşadıkları travmaları atlatıyor.

TAKİP ET
Diyarbakır'ın tarihi Sur ilçesinde yaşayan kadınlar, ÇATOM'da açılan kurslarda hem meslek öğreniyor hem de kurdukları arkadaşlıklarla yaşadıkları travmaları atlatıyor.

Diyarbakır'ın tarihi Sur ilçesinde mesleki kurslar veren GAP İdaresi Başkanlığına bağlı Ziya Gökalp Çok Amaçlı Toplum Merkezinde (ÇATOM), kadınların en çok uğradığı yerlerden biri oldu. Merkezde adeta bir ev ortamı sıcaklığında verilen kurslara katılan kadınlar, kişisel gelişimleri için meslek öğrenmelerinin yanı sıra kurdukları arkadaşlıklar ve merkezde düzenlenen etkinlikler sayesinde yaşadıkları olayları atlatma imkanı buluyorlar. Her yıl yaklaşık 300 kadının katıldığı kurslar sonunda verilen sertifika sayesinde kadınlar iş yeri açabiliyor ve ev ekonomisine katkıda bulunabiliyor. Kursu bitiren kadının usta öğretici belgesi alması halinde ise kendisi gibi kadınlara meslek öğretebiliyor.



'İnsana terapi gibi geliyor'

Yaklaşık 2 yıldır merkezde açılan kurslara katıldığını ve kurslara katıldığı için çok mutlu olduğunu belirten kursiyerlerden 22 yaşındaki Gülnur Özünlü, evde kendi dikişini bile yapamadığını ancak kurslardan sonra şimdi evde kendi çeyizini yaptığını kaydetti. Özünlü, 'Sur'da yaşıyorum. Buraya geliş amacım bir şeyler öğrenmek, kendi çeyizime bir şeyler katmak. Gelişmek açısından geldim aslında dikiş dikmeyi hiç bilmiyordum. Kendi dikişlerimizi bile yapamıyordum, annem yapıyordu. Buraya geldikten sonra gayet güzel dikiş dikebildim, kendi işimi kendim görebildim. Sur'da yaşanan olaylarda evimizden çıkmak zorunda kaldık çünkü psikolojik olarak da olsa o sesler altında yaşayamıyorduk. 3 ay gibi bir dönem hiç eve gelmedim. Kötü bir durumdu Allah bir daha yaşatmasın. Evsiz kalanlar oldu, yurdundan olanlar oldu. Biz gidip geri döndük ama gidip de geri dönmeyenler de oldu. Kötü bir durumdu ama geçti inşallah bundan sonra yaşanmaz. Yaşadıklarımızı atlattık çünkü evdeydim hiçbir şey yapmama isteği vardı. Dışarıya çıkarsam şu olur korkusu, endişesi vardı. Ama kursa gelip gittikten sonra böyle bir endişe kalmadı. Kıyafet dikebiliyoruz, kendi kıyafetlerimiz, bebek takımları, kundaklar, yöresel kıyafetler her şey yapabiliyorum. Kendimden de bunu beklemiyordum çünkü dikiş yapamıyordum şimdi yapıp giydiğim kıyafetlere bakıp 'Ben mi yaptım bunu' diyorum. Çok değişik bir duygu. Çok mutlu ediyor, görüyorsun yaptığın şeyleri ve mutlu oluyorsun, gururlanıyorsun. Bir iki saat da olsa burada kafa dağıtılıyor, eğlenceli, gün yapılır, şarkı söylenir, oyun oynanır, iş yapılır. Her şeyi yapabiliyorsunuz burada çünkü öyle bir ortam. İnsana terapi gibi geliyor' dedi.



'Kadınlar üretip para kazanıyorlar'

Merkez bünyesinde 3 yıldır biçki-dikiş kursu veren Güler Demir ise, sadece kurs olmadığını aynı zamanda kadınların ev ortamından uzaklaşmaları ve yaşadıkları zor süreci atlattıkları bir yer olduğunu belirtti. Amaçlarının kadınların gelişimine katkı sağlamak olduğunu vurgulayan Demir, 'Burası sadece bir kurs değil burada kadınlar daha çok ev işlerinden kurtulmak, evden çıkmalarını sağlamak için, zor bir süreçten geçtiler amacımız onları biraz geliştirmek, biraz daha üretime katkı sağlayabilmek, meslek sahibi edebilmek. Kurs gören kadınlar genelde dışarıya parça üzerinden üretip para kazanıyorlar. Bunun kadınlara katkısı ise eşlerine çok bağlı kalmıyorlar. Çocuklarının eksiklerini onlar gideriyorlar. Kadınlara çağrım bu tür merkezlere gelsinler, kurslara katılsınlar. Onlar için çok iyidir hem kişiliklerini geliştirme açısından hem sosyal gelişim açısından kurslara katılsınlar, kendilerini eve kapatmasınlar' diye konuştu.

Bakmadan Geçme