Özgüven doğuştan gelmez!

Uzman Psikolog Mahir Efe Falay özgüveni geliştirmenin yollarını ve yararlarını anlattı.  

TAKİP ET

Özgüven'in, yani kendinize güvenin doğuştan gelmediğine dikkat çeken Uzm. Psikolog Mahir Efe Falay, “Özgüven, kelime anlamıyla “Öz'e olan güven” demektir. Yani kendinize güvenmektir. Hayat içinde yaşadıklarınızla kazanılır. Örneğin bebekken keşif faaliyetleri ketlenen yani durdurulan - engellenen bebek zaman içinde keşif için uğraşmaz olacaktır. Çocuğa her söylenen ‘Aman dur yapamazsın' veya ‘Sakın dokunma!' veya ‘Boşver sen, aklın ermez' gibi hesapta onun iyiliği için söylenen sözler aslında uzun vadede kötülüğünedir. Çünkü özgüvenin temeli davranışsa ve davranış engelleniyorsa özgüven de gelişemez ve çevresi iyiliği için yapılan engellemelerle dolan çocuk yıllar sonra genç yetişkin haline gelip o eski çevreyi arkasında bıraktığında sudan çıkmış bir balık gibi çaresiz, savunmasız ve bunalım halinde kalır. Fakat her davranış değişebilir” dedi.

Özgüven gelişimi için yapılması gerekenleri sıralayan Uzm. Psikolog Falay, bu kısa tavsiyeler ile uzun ve büyük yararlı etkiler sağlamanın mümkün olduğu belirterek, “Özgüven doğuştan gelmez. Yukarıdan da inmez. Piyango ile de çıkmaz. Kazanılan ve geliştirilebilen bir özelliktir. Bu yüzden önerilere kulak verin veya uygun bir uzman yardımıyla kazanın” açıklaması yaptı.

Falay, özgüveni geliştirmek için şu tavsiyelerde bulundu:

Aileler için;
1. Bırakın canı ‘biraz' acısın. O şekilde gerçekleştirmeye çalıştığı davranışın sonucunu çok daha iyi öğrenir. Acımasın diye engellemelerse onu sündürür.

2. Bırakın ‘biraz' yorulsun. Bu yorulmalar ona ileride gerçek hayatta bir şey başarmak için yorulmak gerektiğini gösterir, en baştan kavramasını sağlar. Yetişkin hayatlarınızda kaç iş çaba harcamadan sizin yerinize oluyor ki?

3. Bırakın ‘biraz' yavaş yapsın. Bu şekilde legolar dışında daha zor kurulum işlerini kendi gücü yettiğince halledebilir. Evet tornavidayı döndürmesi yavaş olacaktır. Ama ‘O' vidayı takmıştır.

Yetişkinler için;
1. En kötü ne olabilir ki? Şeklinde sık sık düşünün. Örneğin müdüre bir şey söylemek için odasına girerken bu gelsin aklınıza. Veya otobüste inmeniz gereken durağı kaçırdığınızda az sonra otobüs kırmızı ışıkta durduğunda siz ‘Kaptaan orta kapı' diye bağırdığınızda. Veya aylardır gözünüzde olan karşı cins okulda tek başına boşken yanına gidip gitmeme arasında kaldığınızda. Merak etmeyin, gerçekten kötü bir şey olamaz.

2. İnsanların, hele büyük ihtimalle bir daha görmeyeceğiniz insanların sizin hakkınızdaki düşüncesi ne kadar önemli olabilir? Bunu 100 üzerinden puanlayın. Eğer 20-30 derseniz; özgüven yolundasınız! Ama 80-90sa cevabınız şunu da cevaplayın ‘Siz kendiniz için mi başkaları için mi yaşıyorsunuz?

3. Güçlü yanlarınızı aklınızda tutun. Kimse tüm özellikler bazında baştan aşağı kötü değildir. Köydeki çobanın müziğe yeteneği, plazadaki veri giriş görevlisinin resme, kargo şubesindeki çalışanın da yemeğe yeteneği olabilir.

4. Üstteki üçünü de sürekli düşünürseniz, İngilterede bir cep telefonu satıcısıyken katıldığı bir yarışma sonrasında şu anda trilyoner olan tenor Paul Pott olabilirsiniz".

Bakmadan Geçme