Şifalı üzüm suyu kadınların elinde hayat buldu

Elazığ'da asırlardır geleneksel yöntemlerle üzümün olgunlaşmamış halinden üretilen ancak zamanla unutulmaya yüz tutan koruk suyu, 'Koruktan Gelen Şifa Projesi'yle kadınlar tarafından seri üretimi gerçekleştirilerek sofralara ulaştırılıyor.

TAKİP ET

Elazığ'da yüzyıllardır geleneksel yöntemlerle üzümün olgunlaşmamış halinden üretilen ancak zamanla unutulmaya yüz tutan koruk suyu, "Koruktan Gelen Şifa Projesi" kapsamında kadınlar tarafından üretimi yapılarak sofralarla buluşturuluyor.

İl Tarım ve Orman Müdürlüğünce, yıllık ortalama 85 bin ton rekoltesi gerçekleşen üzümün pazardaki değerinin yükseltilmesi, kadın çiftçilere gelir sağlanması ve uzmanlar tarafından sağlık yönünden faydalı olduğu belirtilen koruk suyu tüketiminin artırılması amacıyla "Koruktan Gelen Şifa Projesi" hayata geçirildi.

Üzüm yetiştiriciliğiyle öne çıkan merkeze bağlı Sün ve Muratçık köylerinde uygulanmaya başlanan projede, 30 kadına devlet eliyle makine ve ekipman desteği sağlandı.

Aldıkları destekle köylerinde imalathane kuran kadınlar, bağlardan özenle topladıkları koruk adı verilen olgunlaşmamış üzümleri, imalathanede parçalama, sıkma, dinlendirme ve süzme işlemlerinden geçirdikten sonra şişelere dolduruyor.

Şişelenen koruk suları, müdürlük bünyesindeki laboratuvarda otoklav ile sterilizasyon işleminden geçirildikten sonra tüketiciye sunuluyor.

Koruk sularını satan kadınlar, aile bütçesine katkı sağlamanın mutluluğunu yaşıyor.

"BÜTÜN SOFRALARA ELAZIĞ'DAN ULAŞTIRACAĞIZ"

İl Tarım ve Orman Müdürü Turan Karahan, yaptığı açıklamada kentte üretilen üzümün yarısından fazlasının sofralık, bir kısmının ise şıralık olarak kullanıldığını söyledi.

Projeyle hedeflerinin üzümü katma değeri yüksek bir ürüne dönüştürerek köyde yaşayan ev kadınlarına gelir sağlamak olduğunu ifade eden Karahan, şöyle devam etti:

"Ortaçağlardan beri özellikle şifa kaynağı olarak kullanılan koruk suyu ya direkt içilerek ya da salatalarda, ekşimsi yemeklerin tamamında lezzet vermesi için kullanılıyordu. Bizler de buradan yola çıkarak koruk suyundan gelen şifayı tüm sofralarla buluşturmak, çocuklarımızın direkt içimini sağlamak ve yaptığımız bütün yemeklere lezzet katmak için proje gerçekleştirdik. Projeyi de direkt evlerin mimarı olan kadınlarımız üzerinden yaptık ki bu şifa sürekli sofralarımızda ve yemeklerimizin içerisinde yer alsın. İnşallah şifa kaynağı koruk suyunu Türkiye'deki bütün sofralara Elazığ'dan ulaştıracağız."

Karahan, projeyi, üzümün yaygın olarak yetiştiği diğer köylerde de hayata geçirerek daha fazla kadın çiftçinin kalkınmasını hedeflediklerini dile getirdi.

Bugüne kadar daha çok köylerde yapılan ve zamanla unutulmaya yüz tutan koruk suyunun sadece Türkiye'deki değil, yurt dışındaki marketlere de girmesi için gerekli altyapıyı oluşturacaklarını aktaran Karahan, "Ciddi manada piyasada sağlık ve şifa açısından böyle ürünlere talep var. Bizler de bu talepleri karşılamak için hep birlikte gayret göstereceğiz." dedi.

- AİLE BÜTÇESİNE KATKI SUNMANIN MUTLULUĞUNU YAŞIYORLAR

Çiftçi Fatma Özden, köylerinde başta öküz gözü olmak üzere boğazkere, köhnü, şilfoni, Ağın beyazı gibi üzüm çeşitlerinin yetiştirildiğini, bunları daha çok sofralık olarak pazara sunduklarını belirtti.

Proje kapsamında yetiştirdikleri üzümleri katma değeri yüksek bir ürüne dönüştürerek aile bütçesine katkı sunmanın mutluluğunu yaşadığını aktaran Özden, "Bu üzümlerimizi eskiden değerlendiremiyorduk, yeteri kadar paraya çeviremiyorduk. Koruk suyunu evlerimizde yapıp kullanıyorduk. Köylüler olarak devletten destek istedik, onlar da bu projeyi bize sundular." ifadelerini kullandı.

Ev kadını Fatma Metin ise atadan, dededen öğrendikleri ve şifa kaynağı olarak kullandıkları koruk suyunu herkese tavsiye ettiklerini belirterek, "Koruk suyu sağlıklı bir içecektir. Çocuklarımız gazlı içecekler içiyorlar, içmesinler, bunu içsinler. Sofralarımızda bulunsun, marketlerde satılsın yani koruk suyumuz değerlendirilsin." diye konuştu.

Hatice Metin de devletin köyde yaşayan ev kadınlarına sunduğu bu imkanın kendilerini mutlu ettiğini dile getirerek, "Evde oturuyorduk, işimiz gücümüz yoktu, devletimiz bize güzel bir imkan sağladı. Sağ olsunlar bize proje getirdiler, üretim yaptırdılar, yaptığımız üretimle ailemize katkıda bulunuyoruz, para kazanıyoruz. İsteriz ki her köyde, her şehirde böyle imkanlar olsun." ifadelerini kullandı.

Bakmadan Geçme