İnsanları her yönden etkileyen covid-19, insanların birçok alışkanlığında değişikliklere yol açtı. Bunların en önemlilerinden biri de elbette tartışmasız çocuklarımızın eğitimidir. Çocukların anlamlandıramadıkları tedbirlerin yanında eğitim faaliyetlerinin de sekteye uğraması onlar için ayrı bir hüsran oldu. Peki, bu dönemde çocuklarımızı en sağlıklı şekilde eğitilmeleri için nasıl motive edebiliriz?
ÇOCUKLARIN ÖZGÜVENLERİNİ ARTTIRIN!
“Çocukların ders çalışmasıyla özgüvenin ne alakası var?” diye düşünebilirsiniz. Evet, çocuklarınızı gerçek anlamda yaptıkları işlere motive etmek istiyorsanız özgüvenlerini arttırmaya çalışmalısınız. Bu süreçte hiç olmazsa eski özgüvenlerini geri getirmeye odaklanmalıyız. Koronavirüsün çocuklar üzerinde oluşturduğu korku, onlardaki özgüven eksikliğini de tetikledi; çünkü her şeye korku ile yaklaşmaya başladılar. Bu yüzden çocuklarımıza “Ben başarabilirim!” duygusunu yaşatmamız çok önemli bir olgudur. Başarabilmek duygusu insanlar özellikle de çocuklar üzerinde inanılmaz bir motive edici özelliğe sahiptir; çünkü başarmak insanın azmini tetikler ve yeni çalışmalar yapması konusunda onları uyarır. Tabi bu eyleme bir de ödül uyaranını eklersek çok daha etkili olacaktır. Hele bu ödül çocuğun hiç beklemediği hediyeler olursa çocuğunuzdaki olumlu dönütlere siz dâhi şaşıracaksınız.
ÇOCUKLARIN ÖĞRENDİKLERİNİ UYGULAYACAKLARI ORTAMLAR OLUŞTURUN!
Çocuklarımızın öğrendiklerini hayata geçirmeleri onları motive edecek diğer bir unsurdur. Örneğin: matematikte sayıları öğrendiyse covid-19 tedbirlerine uygun, sizin kontrolünüzde fırından veya marketten alış veriş yapmalarını sağlayın. Hayat Bilgisi dersinde trafik kurallarını öğrendiyse bildiklerini dışarıda uygulamasını sağlayarak yaptığı doğru davranışların güzelliğini ona hissettirin. Türkçe ’den öğrendiği yazım, imlâ kurallarını yazı yazmanız gerektiğinde bu eylemi onlara yaptırarak onları onurlandırın. Bu gibi faaliyetlere çocuğunuzun hayatında yer vererek çocuklarınızı iyi bir derecede motive edebilirsiniz. Dikkat edilmesi gereken durum ise çocuğunuzun bilip bilmediği bütün konularda söz hakkı olduğunu düşünmesinin önüne geçilmesidir. Bunun için onlara yaptıkları eylemlerde bazı rehberlikler yapın. Her konuda yönlendirirseniz çocuk başarı duygusunu tatmayacaktır. O yüzden siz sadece ufak tefek yönlendirmelerle çalışmalarını kendilerinin tamamlamalarına olanak sağlayın. Bitirdiği çalışmalarla ilgili değerlendirmeler yaparken “böyle yapsan daha mı iyi olurdu?” şeklindeki ifadelerle çalışmaları hakkında düşünmelerinin, yanlışları varsa kendilerinin bulmalarının ve düzeltmelerinin önemli olduğunu sakın unutmayın!
UYGUN FİZİKİ KOŞULLARI HAZIRLAYIN
Ders araç gereçlerinin eksiksiz olmasına özen göstermeliyiz. Çocuğunuzun kullanacağı araç gereçler tam olursa yapacağı faaliyetleri de o oranda başarılı olacaktır. İmkânlar dâhilinde özel bir oda hazırlamalıyız. Ders çalışmasına engel olacak unsurları çalışma saatlerinde odasında bulundurmamalıyız. Oda: yeteri kadar ışık almalı, sessiz olmalı, çalışma masası, duvar saati gibi çocuğun ihtiyacı olacak nesneleri barındırmalıdır. Ders saatleri içinde oyun oynamasını engelleyecek şekilde teknoloji kullanımı sağlanmalıdır. Yirmi dakika veya yarım saatlik çalışmaların ardından mutlaka on dakikalık aralar verilmelidir. Bu dönemde çocukların yapabilecekleri seviyelerine uygun, tehlike arz etmeyen deneyler için de ayrı bir ortam oluşturmak onları araştırma konusunda geliştirecektir.
NEDEN ÇALIŞMASI GEREKTİĞİNİ BİLMELİ
Çalışmaya ihtiyacı olduğunu kavrayan çocuklar için başarı kaçınılmazdır. Aslında bu noktada ebeveynler olarak iyi birer örnek olmalıyız. Bazı zamanlarda işlerimizle ilgili çalışmalarımızı çocuklarımızın yanında yaparak ve yaptığımız işin iş yerimizle olan bağını, insanlara sunacağı faydayı anlatarak onları kendi çalışmalarına motive etmeliyiz. Eğer anne, çalışmıyorsa o da yaptığı ev işlerinin neden gerekli olduğunu, aslında yapılan işlerin hep birbirini tamamladığını anlatmalıdır. Yani çalışmanın temel sebebini hissetmelidirler. Bütün bunları öğrenen çocuk, yapması gereken işlerle neden yapması gerektiği düşüncesi arasında bir bağ kuracaktır. Tabi bu düşünce akışı başarı için gerekli ilk adım olan çalışmayı teşvik edecektir.
HAREKETE GEÇMENİN TAM ZAMANI!
Çocuklarımızla bu dönemde daha çok zaman geçirme fırsatına sahibiz. Belki istemeden oldu bu durum; ama unutmamalıyız ki bu durumu fırsata çevirmek de bizlerin elinde. “Her gecenin mutlaka bir sabahı vardır!” bu gerçeği göz önünde bulundurarak hareket etmenin tam zamanıdır. Hatırlayalım ki bilim adamları dâhi icatlarını hep zorluklar içinde kaldıklarında yapmışlardır. Biz bu durumu nasıl fırsata çeviririz? İlk yapmamız gereken çocuğumuzu yanımıza alıp kitap okumaktır. Biz kendi kitabımızı okuyalım, o da ilgisini çeken bir çocuk kitabı, hikâye veya roman okusun. Her okuduğu kitap çocuğun bilgi dağarcığını genişletecektir ve belki de farklı farklı alanlara ilgi duymasına, araştırmalar yapmasına sebep olacaktır. Bu da çalışma için büyük bir adım olacaktır. Aynı zamanda bunun yanında yaşına uygun belgeseller izleyebilir veya yaşlı insanlarla yaşadıkları ilginç olaylar konusunda sohbet edebilir. Bunların yanında dinlenme zamanlarında sizlerin kontrolünde strateji oyunları oynayabilir ve bunun gibi çeşitli düşünme faaliyetlerine başvurabilirler.
