Mehmet Güleç

2024 yılını da kapsayan bir rüyamız ya da bir kabus

Mehmet Güleç

Demokrasilerde muhalefete tahammül edemeyenler; despotturlar ve demokrasinin nimetlerini kötüye kullanan demokrasi riyakârıdırlar.  

Sayın okurlarımız makalemize niye bu cümle ile başladığımızı bilirler. Bu satırların naçiz yazarı, demokrasiye olan bağlılığında ve samimiyetinde bugüne kadar asla çifte standartlı davranmamıştır. İşbu sebeple ve tüm objektifliğimiz ile aşağıdaki öngörümüzü bilgilerinize naçizane arz etmek isteriz.

Hepimizin şahit olduğu bir gerçek var ki; Demokrasi tarihimiz boyunca gerek siyasilerimiz ve gerekse halkımız hiç bu kadar kamplaşmamış, kutuplaşmamış idi. 1876 yılında 1.Meşrutiyet'in Emperyalist Devletlerin kontenjanından seçilmiş bölücü mebuslarını, Balkan Harpleri esnasındaki Talat Paşa zihniyetinin: "Edirne'yi savunmayın, firar edin, ölümden kurtulun.." şeklindeki hain kışkırtıcılığını ve özellikle : 1957 yılındaki Erken Seçimi tekrar kazanan Adnan Menderes'e karşı yine Emperyalist Devletler ve içimizdeki maşaları eliyle başlatılan iftira, itibarsızlaştırma, yalan, düzmece, tahribat vs. kampanyası dönemlerini hatırlatan günümüz siyaseti, samimi her vatansever yurttaşımızı telaşlandırmalıdır. Vatansever olduğuna, demokrasiye samimiyetle bağlı bulunduğuna inanan ve her şeyden evvel kendisine saygısı olan her vatandaşımız, lütfen bir kez daha muhakeme etmeli ve FİKİR NAMUSUnu miheng taşı kabul ederek bir fikir jimnastiği yapmalıdır. Bu arada, biz de gördüğümüz rüyamızı (öngörümüzü) ilgi ve bilgilerinize arz edelim.

* En geç 25 Haziran 2023 veya belki de daha erken bir tarihde, TÜRKİYE CUMHURBAŞKANLIĞI Seçiminin ilk turu ile birlikte yapılacak olan Genel Seçimlerde TBMM Milletvekili çoğunluğunu, bugün muhalefette olan partiler topluluğu kazanacak, Cumhurbaşkanlığı Seçiminin 2. turunda da, "Dünyanın en zeki Milleti ", tarihte bir başka benzeri bulunmayan ferâseti ile Sayın Recep Tayyip ERDOĞAN'a 5 yıl daha yetki verecek.

* Cumhurbaşkanı, CUMHURBAŞKANLIĞI SİSTEMİ gereği Bakanlar Kurulunu oluşturacak ve icraatlarına devam edecek. Cumhurbaşkanlığı Kararnameleri sık sık TBMM'den geri dönecek. Ve gün gelecek, sistem tıkanacak.

* TBMM Çoğunluğu, Cumhurbaşkanlığı Yönetim Sistemini değiştirecek ya da Referanduma götürecek bir çoğunlukta olmayacak. Fakat TBMM'de "AF KANUNU" çıkaracak. Cumhurbaşkanına gidecek, gelecek, tekrar gidecek ve yasalaşacak. 2004 yılından beri, Devletin en hassas kurumlarınca : "Devleti tehdit ve işgal amacı taşıyor." diye vasıflandırılarak takibata uğramış, yargılanmış, ceza almış, neticede de bizim insanımız olan vatandaşlara "İADE-İ İTİBAR" yapılacak. Yıllardır ağızlarına ciklet yaptıkları Anadolumuzun saf ve garip Mehmetlerinin (Mehmetçiğin) bir damla bile olsa kanını kurtarmak adına; "...Dağdan inmek, silahı bırakmak ve silahlı eyleme girmemiş olması kaydıyla yargılanmak üzere teslim olmaya." davet edilenleri ve buna uyanları diline dolayanlar, TBMM'deki ortaklarının içinde Kandil'deki terör baronlarından doğrudan talimat alanlar da olduğu için bunlara ve daha nelere nelere af getirecekler.

* "BU HÜKÛMET, DÜNYANIN EN GÜZEL ve EN DOĞRU İŞİNİ YAPSA BİLE BİZİM 'Doğru' DEMEMİZ MÜMKÜN OLAMAZ!" diyebilen çürümüş bir siyasi ahlak ile YÜRÜTME ve YASAMA ne kadar yürür ki? Nitekim yürümeyecek ve 2025 yılının ilkbaharında Sistemin sağladığı kolaylık sebebiyle, hem TBMM feshedilecek ve hem de Sistemin mevzuatı gereği Cumhurbaşkanı kendini de seçime götürecek. Sonrası "Ya Hakk!" diyelim ve rüyadan daha çok kâbus olan bu garabeti daha fazla görmeyelim.

Yazarın Diğer Yazıları