Mehmet Güleç

İngiliz çivisini çıkarmak kolay değil

Mehmet Güleç

FRANSIZ İHTİLALİ'NDEN BERİ DÜNYAYI DİZAYN ETMİŞ EMPERYALİZMİN ÇAKTIĞI "İNGİLİZ ÇİVİSİ"Nİ ÇIKARMAK ELBETTE KOLAY DEĞİL. FAKAT ARTIK...

Okurlarımız bilir ki, bu köşede en çok tarih bilimi ve tarih gerçeği ile ilgili hususları yazarız. Çünkü çok fazlasıyla yaşanan kutuplaşmalar, kamplaşmalar ve fikrî parçalanmışlıklar, dünyada en çok da ilmen çok geri kalmış ve çok uzun süreler boyunca da totaliter sistemle yönetilmiş ve EN ÖNEMLİSİ DE; KENDİ TARİHİNİ YALAN ve İFTİRA ÜZERİNE İNŞA' ETMİŞ REJİMLER ile yönetilen toplumlarda görülür. Çünkü: Rejimin kurucusu, sahibi veya sahipleri, kendilerine uygun tarzda dizayn ettikleri sistemin (rejimin) ayakta kalması için toplumun özellikle okuyan-yazan kesiminin zihin dünyasını "BELLETİLMİŞ REFLEKSLER ve EZBERLETİLMİŞ ŞABLONLAR" ile şekillendirirler. Bu beyinler, o kadar çok yanlışlarla şekillendirilir ki, bunların zihin dünyasının her hücresi yalan ve iftira ile doldurulur. Gün gelir; yürekli ve köşeli bir yiğit çıkarak hak, adalet ve fikir haysiyeti adına her türlü yıpranmayı, cezayı ve zulmü göze alarak "Kral çıplak" deyiverirse, adamcağız zavallı hâle getirilir ve bu bahtsızın  adı "Deli", "Meczup", "Beyni örümcek bağlamış mürteci" vs. oluverir. Çekeceği sıkıntı ve mağduriyetlerin haddi de hesabı da tarif edilemez.

Burada aklıma Kemal TAHİR geliyor, Sebahattin ALİ geliyor, Cemil Meriç geliyor, Necip Fazıl geliyor... Daha fazlasıyla da çoğaltabilirim. Lâkin bu 4 isimlerden daha fazlasına ihtiyaç olduğunu sanmıyorum. İşte bunun içindir ki, tam da burada hep birlikte şu gerçeği haykırmalıyız:

* Bizim okumuşlarımızın kahır çoğunluğu hâlâ, hiç olmazsa ve en azından, son 450 yıllık tarihimizi bâri doğru-düzgün bilmekten âciz olmasaydı ve âciz kalmasaydı. Elbette ki bunda bugünün ve bizlerin suçu yok. Esas suçlu; yüzyıllardır göğsümüze çöreklenmiş belânın ne olduğunu anlayamayan, baktığını göremeyen, muhakemesi ve idraki iflas etmiş, zihni satın alınmış, kısacası: MANKURTLAŞTIRILMIŞ okumuşlarımızın (güya: aydınlarımızın) ihaneti ve bizatihi aydınlanmaya muhtaç kalmışlıklarıdır. Devletimizin, Sokullu'dan sonra bir kaç istisna hariç, aydın anlamında devlet adamı yetiştiremeyişidir.

* Ne yazık ki; benim Ülkemde, merhum Bülent Ecevit'in bile teslim ettiği gerçeği, ondan çok daha önceleri teslim etmekle kalmayıp Millî Eğitim Müfredatını gerçeklere göre yapması gerekenler hakikati ağızlarına bile alamamışlardır.

* Güya “Cumhuriyet Aydınları", bunların taklitçileri ve bu gibi iddiaların sahipleri: Arap İhanetinden ve Arap Emperyalizminden bahseder. Ve buna öylesine inandırılmışlardır ki, işin doğrusunu söylediğiniz zaman size de : " Arap Sevicisi" derler. Hâlbuki Araplar ve İslâm, 751 yılından 1917 yılına kadar Türkler sayesinde ayakta durabildi. Araplar, bizden koptuktan sonra Emperyalistlerin petrol pompalama amelesi oldular. Bize ne zaman sömürgecilik yaptılar, ben bilemiyorum. Hiç olmazsa bu gerçeğe bakıverselerdi.

* Hiç olmazsa, Hicaz'dan başlayan özellikle Bedevîlerin ayaklanmasını örgütleyerek İngilizler + Siyonizm + Haçlılar hesabına Arap Dünyasını aleyhimize kışkırtan, 10 yıldır İstanbul'da ev ve göz hapsinde olduğu hâlde 27 Nisan 1909 günü bir mel'ûn Darbe ile 2.Abdülhamit'i devirenler tarafından ertesi günü salıverilen ŞERİF HÜSEYİN'in kimler tarafından, kimlerin talimatı ile ve hangi maksatla salıverildiğini bari görebilseler ve kavrayabilselerdi...

* En iri kıyım İttihatçılardan biri olan Cemal Paşa haininin, İngiliz'den aldığı talimat gereği komutanı olduğu Şam'daki 7.Ordu Karargâhına, en güçlü ve Devletimize en sadık Arap Aşiretlerinin kızlarının ve hanımlarının toplanarak Türk'ün inancında ve karakterinde asla bulunmayan hangi çirkin ve hangi iğrenç fiillerin niye yapıldığını bilebilselerdi.

* Almanların finansörlüğünde yapılan demiryollarımızın, o gün itibariyle vatan parçamız, kutsal ve stratejik bir bölgemiz olan Hicaz’a kadar gitmesinden doğal ne olabilir? Buna rağmen, Sultan 2. Abdülhamit'in suçlarından birinin de (?) "Araplara demiryolu götürmek " olarak yapılan yaftalamayı yutmasalardı.

* En az 112 yıldan beri hâlâ Emenuel Karasu'ların siparişi ile yazılmış  Emenuel Oktay gibilerin tarihinin ifadeleri ile hüküm verirken, Aziz Milletimizi 8 cephede kırmış, vatanımızı 64 parçaya ayırmış Emperyalizmin kimler ve ne olduğundan,    12 Mart 1921 günü : "...TEK DİŞİ KALMIŞ CANAVAR" diye tarif edildiği için 4 kez ayakta alkışlanmışlığına rağmen ve 9 Eylül 1922'nin üzerinden daha 1 yıl bile geçmeden bize bunca vahşeti ve bunca zulmü revâ gören TEK DİŞİ KALMIŞ Emperyalizmi "MUASIR MEDENİYET" görerek kimler tarafında yer aldığımızı, daha beteri ise ; toplumu, bu canavara benzetmek uğruna KUVVA-İ MİLLİYE'nin tepesininde, gövdesinde ve tabanında yer almış CUMHURun onbinlerce evlâdının niye ve nasıl idam edildiğini bilseler ve öğrenselerdi.

* "Cumhuriyet" kelimesinin anlamının ne olduğundan ve buna göre bizim CUMHURIYET'in neresinde durduğumuzdan, buna rağmen bize ve bizde nasıl uygulandığından, ...vs..vs..vs.. bîhaber olarak ve ulu orta hüküm vererek tüm bu yanlışlarımız " TAŞA GİTMEMİZE " sebep olmasaydı.    Kısacası ; merhum Uğur MUMCU'nun veciz ifâdesi ile : "BİLGİ SAHİBİ OLMADAN FİKİR SAHİBİ OLUNAMAZ.." gerçeğini beynimize kazısaydık.

Yazarın Diğer Yazıları