Mehmet Güleç

Muhafazakâr olmak daha çok dikkatli olmayı gerektirir

Mehmet Güleç

Milletleri, cemiyetleri ayakta tutan, diri tutan ve geliştiren üç öğe vardır: Eğitim, Aile ve Kültür. Her Bakanlar Kurulu listesi açıklanınca ya da kabinede yapılan değişikliklerde özellikle aile, kültür ve eğitim bakanlıklarına getirilen isimlerin kimliği hususunda: “Acaba bu sefer makamının hakkını verecek, milletimizi eğitim, kültür ve aile olarak kalkındıracak kişiler göreve getirilecek mi ?” diyerek heyecanlanırım. Çünkü bu üç makamı lâyıkıyla doldurmadan istediğiniz kadar zengin olun, istediğiniz kadar güçlü olun günün birinde sarsılmaya, yıkılmaya ve hatta yok olmaya mahkûmsunuzdur. Eğer bu üç sacayağı sağlam ise, bugün olmasa da mutlaka bir gün üzerinizdeki ölü toprağını silkeler ve dünyadaki gücünüz ve saygınlığınız mutlaka hak ettiği yere gelecektir.

Bunun şuurunda olan Türkiye düşmanları, son 200 yılı aşkın süreden beri önce ilmi metotlarla hüküm sürdüğümüz coğrafyalarımızda hem içerden hem dışarıdan bu üç unsur üzerinde operasyon, tuzak üstüne tuzak, oyun üzerine oyun kurdular, kuruyorlar.

İçimizden seçerek özel olarak yetiştirdiği elemanlarını, kendi kurdukları tezgâhlarla, sağladıkları uyduruktan ve şişirilmiş başarılarla ünlendirip parlatıyorlar ve AYMAZLAR eliyle de devleti yönetme makamlarına taşıttırıyorlar. Meselâ; çok çarpıcı örneklerden birisi: Mustafa "Mustafa Reşat" oluyor. Bu Mustafa, daha da parlatılarak "Koca Mustafa Reşat" oluyor ve nihâyet Paşa yapılarak 12 yılda 6 kez Sadrazam yapılabiliyor. Ve bu adam, o makamda iken : " Osmanlının en mühim meselesi, çok devasa bir coğrafyaya hükmetmesi. Bundandır ki yönetilmesi de çok zor oluyor..." diyebiliyor. Üstelik, arkasındaki "Güneşin batmadığı İmparatorluk" adıyla ünlenmiş Büyük Britanya'nın hükmettiği daha büyük coğrafyayı göre göre.. Böylece, bizi içerden de kuşatan ezelî ve ebedî düşmanlarımız; aile ve gençliği, diğer taraftan eğitimi ve kültürümüzü de kontrol altına alarak toplumun bilinçlenmesinin, DEVLETİN MİLLİLEŞMESİnin önüne geçiyorlar. Maalesef, biz de her zaman kurulan bu oyunların tuzağına düşerek bir türlü ayağa kalkamıyoruz.

Ak Parti Hükûmetlerine en çok problem üretmiş bakanlıkların başında Aile Bakanlığı gelir. Yapılan son değişiklik ise adeta evlere şenlik. Şu kadarını söylemeliyim ki, Bakanın bu kadar tartışıldığı bir ortamda ondan dişe dokunur bir icraat beklemek beyhude olacaktır. Ülkemizin her iki kesimi tarafından da özellikle sosyal medya üzerinden çokça söz söylendi. Her şeyden önce ve daha da zor olanı, adı “Aile” olan bir bakanlığa bekâr bir insanın tayin edilmiş olmasının mantığını anlamak ise en zor olanı. Öyle bir tezat var ki, ortalıkta anlayabilen beri gelsin. Koskoca devlette bu tenakuzu göremeyip bu atamayı yapmak ne ile izah edilebilir anlayamıyorum.

Günümüzün en güçlü KAMUOYU OLUŞTURMA alanı olan SOSYAL MEDYA ahalisi boş durmadı ve bakanın geçmişte yapmış olduğu açıklamaları ortalığa boca ediverdi. Biz, “muhafazakâr” bir yönetimin Hükûmet olduğu inancı ile bu serzenişlerimizi dile getiriyoruz. Kendini "MUHAFAZAKÂR & DEMOKRAT” olarak ifade eden bir yönetimin diğerlerinden ve eskilerden farklı, kararlı ve cesur olma mecburiyeti vardır. Temennimiz o ki, iddiaların iftira olduğu ispatlanır. Eğer doğru ise ve Türkiye gerçeğini tüm boyutlarıyla bilmeyen birilerinin tavassutu ile makam verilme şeklinde bir basiret kapanması olmuşsa, Türk'ün Osmanlı Tokadı havaya kalktı demektir. Türkiye'de Muhafazakârlar, 75 yıldan beri seçim kazanıyor da niye iktidar olamıyor acaba? Bu durum, muhafazakârların başta 27 Mayıs olmak üzere, tüm Darbelerin travmasının etkisinden kurtulamamış olmalarından mı kaynaklanıyor? Benzer tutarsızlıkları gördükçe ve şahit oldukça, " 28 Şubatın etkileri gerçekten bin yıl mı sürecek yoksa ?" diyorum. 28 Şubatçıların iştahını mütemadiyen açık tuttuğu sahalarda böylesine vahim hatalar neden yapılır acep? Bu arada : " GELDİKLERİ GİBİ GİDECEKLERini zannettiklerimizin, sandığımız gibi gitmediklerini ve köklerini çok derinlere saldığı için tasfiye edilmelerinin de zorluğunu elbette kabul ediyorum; fakat...?!!

Yazarın Diğer Yazıları