Elazığ'da 'öncü kadınlar buluşuyor' toplantısı

Elazığ'da Memur-Sen ve Eğitim Bir-Sen'in ortaklaşa düzenlediği 'Öncü Kadınlar Buluşuyor' adlı istişare toplantısı yapıldı.  

Elazığ'da 'öncü kadınlar buluşuyor' toplantısı
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Elazığ Kültür Park Mamürat'ül Aziz toplantı salonundaki toplantıya, Memur-Sen ve Eğitim Bir-Sen Kadınlar Komisyonu Genel Başkanı Habibe Öçal, Memur-Sen Elazığ Şube Başkanı Murat Ergen, Eğitim Bir-Sen Elazığ Şube Başkanı İbrahim Bahşi ve sendika üyeleri katıldı.  Programın açılış konuşmasını yapan Eğitim Bir-Sen Kadın Kolları Başkanı Selmin Bilik, kadınların bu milletin geleceğinin elleriyle yoğuran ona şekil veren eğitim neferleri olduklarını ifade etti.  Aynı zamanda bu ülkenin güçlü kadınlar olduklarını vurgulayan Bilik, “Eğer bir milletin kadınları güçlüyse o millet güçlüdür. Çünkü toplum her haliyle o kadının eseridir. Eğer bir toplumun kadınları davaya sahip çıkmışsa o dava asla sırtı yere gelmeyecek bir davadır. Tarih bunu bize her zaman göstermiştir.  Bu anlamda sendikacılık hakkı güçlü kılmaktadır” dedi.

Sendika olarak bu güne kadar pek çok kazanımları olduğunu belirten Memur-Sen Elazığ Kadın Kolları Başkanı Meltem Ataş ise, “Zira yıllardır yetkili sendika olma özelliğine sahip olması aslında ne kadar başarılı olduğunun en büyük göstergelerinden biridir. Genel anlamda baktığımız zaman da Türkiye'mizin özgürleşmesi ve demokratikleşmesi için önemli adımlar atmıştır.  Memur-Sen'in başlatması için özgürlük için 10 milyon imza kampanyası Türkiye de bir ilke imza olmuş ve 12 milyon üç yüz bin imza ile adeta bir rekor kırmıştır. Böylece yıllardır ülkemizde tam onaylı almış olunan kamudaki başörtü yasağını ortadan kaldırmıştır. Bizler kadınlar olarak kılık-kıyafet ile değil de üreteceğimiz şeylerle gündeme gelmek istiyoruz. Çünkü kadınlar kolları olarak amacımız başta çalışma hayatında olmak üzere sosyal, siyasi ve kültürel alanda da kadınlara yönelik uygulamaların hayata geçirmektir” diye konuştu.

“SİVİL TOPLUM ÖRGÜTLERİ DEVLETİ DENETLEYEN EN ÖNEMLİ MEKANİZMALARDAN BİRİDİR”
Şuanda sendika üye sayısının 850 bin olduğunu ve bunu 1 milyon yapmayı hedeflediklerini aktaran Memur-Sen ve Eğitim Bir-Sen Kadınlar Komisyonu Genel Başkanı Habibe Öçal ise, şunları kaydetti: 
“Hedefimiz var ve 1 milyon hedefimize karalı adımlarla yürüyoruz. 850 bin üyemizin 350 bin kadınlar oluşturmaktadır. Buna baktığımız zaman aslına oldukça önemli bir rakam. Bu 350 bin kadının yüzde 90’nının üniversite mezunu olduğunu düşündüğümüzde bu potansiyel rakam Türkiye’mizin aylık ve eğitimli kadınlarına tekabül etmektedir. Bunun için bizim toplumsal anlamda yerimiz ve önemimiz ayrı bir yer tutmaktadır. Sivil toplum örgütleri devleti denetleyen en önemli mekanizmalardan biridir. Bizlerde Memur-Sen olarak ülkemizin demokratikleşmesi ve hukuk devletinin anlam bulması açısından ülkemize önemli katkıları olan bir sivil toplum örgütüdür.” 
 
“VATANI OLMAYANIN İTİBARI DA OLMAZ”
Kadının toplumsal yerinden ve zorluklarında bahseden Öçal, “Bizler çalışan kimlikli kadınlar olarak ülkemizde toplumsal anlamda ileriye götürecek kadınlar olarak var olduğumuz sahip olduğumuz misyonları biliyoruz. Çalışma hayatında kadın olmak zor. Sendikacılık anlamında sendikacı kadın olmak çok daha zor. Çünkü hepimiz farklı farklı kimlikler taşıyoruz. Bizler erkekler gibi değiliz. Bir sürü kimliğimiz var. Anneyiz, eşiz, evladız, kardeşiz ve çalışan kadın olarak bu ülkede görev yapmak oldukça zor. Ama biz inanıyoruz ki, bu kimliklerimizle de el attığımız her işe başarı sağlayacağız ve bunu da gösterdik. Sendikacı kadınlar olarak tabi ki bizim birinci önceliğimiz çalışan kadınlarımızın hak ve özgürlüklerini genişletmek. Ekonomi durumlarına yönelik taleplerimiz artırmak ve konumlarını daha da sağlamlaştırmak birinci önceliğimiz. Fakat bizim genel sendika olarak çalışanlarımızın hak ve özgürlüklerimizin yanı sıra taşıdığımız birde medeniyet değerlerimiz ve mazlumların yanında olma misyonu üstlenmekteyiz. Bunu biz bugün en güzel şekilde Ensar ve Muhacir ruhuyla çok iyi ispatladık. Suriye’deki Müslüman kardeşlerimize evlerimizi açmak, kapılarımız açmakla bunun en güzel örneğini sergiledik. Bir büyüğümüzün lafı vardı, ‘Vatanı olmayanın itibarı da olmaz.’ Gerçekten vatanı olmayanın itibarı yok. Bugün Suriye’deki Müslümanları en güzel örnek olarak ortaya koydular. Biz vatanımıza sahip çıkma noktasında dirayetli olmak zorundayız. Oynan oyunlar karşısında uyanık olmak, bir ve diri olmak zorundayız” dedi.