'Şehir Konuşmaları' devam ediyor

Elazığ Belediyesi'nin şehrin kültürüne katkı sağlamak adına düzenlediği 'Şehir konuşmaları' programı kapsamında 'Kayıt dışı tarihimiz' konulu konferans gerçekleştirildi.

TAKİP ET
Elazığ Belediye Kültür ve Kongre Merkezi'nde düzenlenen, tarihçi-yazar Yavuz Bahadıroğlu'nun konuşmacı olarak katıldığı konferansa Elazığ Belediyesi Başkan Vekili Asım Nazırlı, bazı STK temsilcileri ve çok sayıda vatandaş katıldı. Açılış konuşmasını yapan Elazığ Belediye Başkan Vekili Asım Nazırlı, "Belediyecilik yol kaldırım yapmak kadar geçmişle kurulan köprü demektir. Bu köprüyü en doğru ve sağlam kaynaklarla kuran isimlerde tarihçilerimizdir. Gerçeği sadece gerçeği doğruyu söyleyen tarihçilerimiz bilir. Yavuz Bahadıroğlu hocamız kendini bu konuya adeta vakfeden tarihin tozlu yaprakları arasında bir sarraf titizliği ile gerçekle yalanı fark edip ortaya koyan büyük bir tarihçimizdir. Bizler onu sadece tarihi gerçekleri bize sunmasıyla da tanımıyoruz. Öncelikle kendilerini Türkiye üzerinde kötü emellerine olan güçlerin emrine veren ve onların taşeronluğunu yapan insanların gerçek yüzlerini delil ve belgeleri ile ortaya koyan yönü ile de takdir ediyoruz" dedi. Konferansta konuşan tarihçi-yazar Yavuz Bahadıroğlu, Mamüratül Aziz kısacası El-Aziz bu güzel şehre yakışır şekilde şehri temiz bulduğunu ancak şehrin güzelliğinin temiz binalardan, temiz sokaklardan ziyade, temiz insanlardan oluştuğunu Elazığ'ın asıl gücünün ve asıl güzelliğinin de takdir edilemeyen Gakkoşlu insanlardan geldiğini söyledi. Yavuz Bahadıroğlu, "Şehrin asıl zihniyeti insanıdır. Yani şehri gök yürekli insanlar, doğru beyinli insanlar güzelleştirir. Ben Elazığ deyince mesela Balak Gazi'yi hatırlıyorum. Yakın tarihe gelirsem Ahmet Kabaklı hocamızı hatırlıyorum. Bunun gibi bir sürü doğru insan yetiştirmişiniz. Sizleri gönülden tebrik ediyorum insana yatırım yaptığınız için. Öğrendim ki öğrencilerimizi ücretsiz taşıma imkanı sağlamışsınız tebrik ediyorum. Onlar benimde öğrencilerim. Gençlere yatırım yapmak demek Türkiye'nin geleceğine inşa etmek üzere önemli taşlar koymak demektir. Temel taşları koymak demektir. Sokakta ya da gezide rastladığınız gençlere bakıp da Türkiye'nin geleceği hakkında karamsar fikirler üretmeyin. Ben ne zaman başbakanlık arşivine gitsem, Osmanlı arşivine gitsem gencecik insanları görüyorum. Doktora tezi hazırlıyorlar. Ne zaman araştırma merkezlerine gitsem yine gencecik insanları görüyorum. Ellerinde not defterleri onu ona katıyorlar ne olduğunu yazıyorlar ve geleceğimizi inşa ediyorlar. Yani bazıları teferruattır ve öyle kalacaktır. Ama laboratuvarlarımız, üniversitelerimiz ve de kütüphanelerimiz genç insan yetiştiriyor. Umutsuzluğa kapılmaya hiç gerek yok. Gençlere de bu anlamda sataşmaya gerek yok. Bazıları yönetilen sınıfta olacaktır. Bazıları ise yöneten sınıf olarak kendini geliştirip yetiştirecek. O zaman gençlere yapılan yatırım Türkiye'nin geleceğine yapılan yatırımdır" diye konuştu.

Bakmadan Geçme